Varis Nedir? Varis, bir toplardamar hastalığı olup en sık olarak bacakların alt kısımlarında görülmektedir. Vücut ağırlığının oluşturduğu basınç nedeniyle damarların genişlemesi sonucu yüzeysel damarlarda meydana gelir. Kan dolaşımında, arterler aracılığıyla temiz kan organ ve dokulara taşınırken, venler aracılığıyla kirli kan kalp ve akciğerlere geri döner. Venöz dolaşımda, bacak kasları ve damarlardaki kapakçıklar önemli rol oynar. Bacak kasları çalıştığında, kan venlerden kalbe doğru yönlenir ve kapakçıklar kirli kanın geri kaçışını önler. Kapakçıkların işlevini yerine getirememesi durumunda, kirli kan damarlarda birikmeye başlar ve bu durum damarların genişlemesine ve çaplarının büyümesine yol açar. Varislerin oluşmasıyla birlikte bireyde çeşitli şikayetler gelişmeye başlar ve önlem alınmazsa daha ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Kadınlar, özellikle menopoz, gebelik ve adet dönemlerinde varislerden daha fazla etkilenir. Erken aşamada müdahale edilirse, tedavi daha kolay ve etkili olabilir. Varis En Fazla Kimleri Etkiler? Varis, kadınları daha fazla etkileyen bir hastalıktır. Uzun süre ayakta ya da oturarak hareketsiz kalanlar, genetik olarak ailesinde özellikle anne ve babasında varis hastalığı olanlar, obezite problemi yaşayanlar ve kan dolaşımı bozukluğu bulunan kişiler varis açısından daha yüksek risk altındadır. Varis hastalığının toplumda görülme sıklığı %20-40 arasında değişmektedir. Varis Belirtileri Nelerdir? Varis, farklı şekillerde ortaya çıkabilir ve bu nedenle çeşitli belirtiler gösterebilir. Ciltte kılcal damarlarda oluşan kırmızı veya mor renkli ağ biçimindeki varisler, estetik olarak hoş olmayan bir görünüme ve hafif derecede rahatsızlıklara yol açabilir. Daha büyük toplardamar varisleri ise görsel olarak belirgin olup, daha fazla rahatsızlık verir. Bu tür varisler, bacaklarda ağrı, ödem, ciltte lekeler, yanma ve tıkanıklık gibi rahatsız edici şikayetlere neden olur. Varisler sadece bacaklarda değil, karaciğer sirozu hastalarının yemek borusunda kanama etkisi gösteren türlerde ve basur olarak bilinen hemoroidlerde de görülebilir. Varisten Korunmak Mümkün mü? Varislerin oluşumu, hareketsiz yaşam tarzından, uzun süre ayakta veya oturarak kalmak gibi durumlardan kaçınılarak engellenebilir. Oturma sırasında bacakları hareket ettirmek, bacakları arada havaya kaldırarak rahatlatmak faydalıdır. Gece yatarken bacakların bulunduğu yer hafifçe yükseltilebilir, düzenli olarak spor ve egzersiz yapılabilir. Kilo kontrolü sağlamak, düzenli yürüyüş yapmak, yüzmek ve bacakları soğuk suyla yıkamak yararlıdır. Ayrıca, kaplıcalar, sauna ve sıcak su damarları genişlettiğinden oldukça zararlıdır. Varis Hastalığını Tetikleyen Etkenler
Varis Tedavisi Nasıl Yapılır? Varis tedavisinde koruyucu ve düzeltici yöntemler uygulanır. Koruyucu yöntemlerde, damar yapısını koruyacak ve güçlendirecek ilaçlarla hastaların ağrıları hafifletilir. Ancak bu tedaviler varisleri tamamen yok etmez, sadece belirtilerin azalmasını sağlar. Tedaviler, damar çeperlerinde dayanıklılığı artırarak hastaların varislere karşı direncini artırır. Düzeltici tedavilerde ise amaç varislerin yok edilmesidir. Bu amaçla çeşitli yöntemler kullanılabilir. Bunlardan biri olan skleroterapi tedavisinde, damara ilaç enjekte edilerek sorunlu damarın vücuttan atılması sağlanır. İlacın etkisiyle damarda içten dışa doğru bir hareketlenme olur ve damar çeperleri birbirine yapışır, böylece kirli kanın girişi engellenir. Varis tedavisinde cerrahi yöntemler de bulunmaktadır. Klasik yöntemle (Ven stripping) kasıktan girilerek varis oluşan damar bağlanır ve ana toplardamarla ilişkisi kesilir. Bu yöntemde hastaların en az iki gün hastanede kalması ve sonrasında bir-iki hafta bandaj kullanması gerekmektedir. Diğer bir tedavi yöntemi ise lazer uygulamasıdır. Bu, damar içinden veya dışından yapılabilir. 2-4 mm çaplı varislere damar dışından lazer uygulanır. Damar içinden uygulanan endovenöz lazer ablasyon tedavisinde ise, varisli damarın içine kateter yerleştirilir ve bu tedaviyle damar yakılarak tedavi edilir. |
ödül
12 Temmuz 2024 CumaVaris rahatsızlığı hakkında bilgi ararken, bacaklarımda görülen damarlardaki genişlemeler beni endişelendirdi. Bu durumun, uzun süre ayakta veya oturarak çalışanları daha fazla etkilediğini öğrendiğimde, işim gereği hareketsiz kaldığım için risk altında olup olmadığımı merak ediyorum. Ayrıca, tedavi yöntemleri arasında skleroterapi ve lazer ablasyon gibi seçenekler bulunduğunu fark ettim. Bu yöntemler arasından hangisinin daha etkili olduğunu ve hangisinin daha az yan etkiye sahip olduğunu bilen var mı? Varis tedavisi görmüş olanlar, tecrübelerinizi paylaşabilir misiniz?
Cevap yazAdmin
12 Temmuz 2024 CumaMerhaba ödül,
Varis rahatsızlığıyla ilgili endişelerinizi anıyorum. Uzun süre ayakta veya oturarak çalışmak, varis riskini artırabilir. Bu durumda, bacak kaslarınızı çalıştırmak ve kan dolaşımını hızlandırmak için gün içinde kısakısa da olsa hareket etmek önemlidir.
Tedavi yöntemlerine gelince, skleroterapi ve lazer ablasyon gibi seçenekler gerçekten etkili olabilir. Skleroterapi, damarlara kimyasal bir madde enjekte edilerek damarlardaki kan akışını durdurur ve zamanla kapanmalarını sağlar. Lazer ablasyon ise, lazer enerjisi kullanarak varisli damarların kapanmasını sağlar. Hangisinin daha etkili olduğu, varislerin durumuna ve kişisel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, lazer ablasyonun daha az yan etkiye sahip olduğu ve daha az invaziv olduğu söylenebilir. Ancak, spesifik bir tedavi yöntemi için bir uzmana danışmanız en iyisi olur.
Varis tedavisi görmüş olanların deneyimlerini dinlemek de size yol gösterebilir. Umarım bu bilgiler size yardımcı olur. Sağlıklı günler dilerim!