Varisler, bacaklardaki toplardamarların işlevlerini tam olarak yerine getirememesi sonucu oluşur. Bu durum, damarların kıvrılması ve kanın birikmesiyle damarlarda şişlikler meydana getirir. Varisler, genellikle ağrılı olup kramplara neden olabilir ve tedavi edilmediği takdirde daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Sürekli ayakta çalışmak veya uzun süre oturmak zorunda kalan kişilerde daha sık görülmektedir. Varisler genetik olabilir, ancak alkol ve sigara kullanımı da varis oluşumunu tetikleyebilir. Ayrıca, dengesiz beslenme, kırmızı et ve hayvansal yağ tüketimi de varislerin nedenleri arasında yer alır.

Varis belirtileriniz varsa, varis çorapları giymelisiniz ve kilo almamaya özen göstermelisiniz. Fazla kilolarınız varsa, bu kiloları vermek de oldukça önemlidir. Varis için kullanılan ilaçlar, yalnızca hastalığın ilerlemesini durdurur. Kalp damar cerrahisi tarafından yapılacak muayene sonucunda, gerekli görülürse varis ameliyatı yapılması gerekebilir.

Varis ameliyatı, kirli kanı tekrar kalbe ve akciğerlere götüren safen toplardamarlarının çıkarılması işlemidir. Ameliyatın amacı, toplardamarlardaki kanın aşağıya doğru inmesini engelleyerek varislerin ilerlemesini durdurmak ve mevcut kötü görüntüyü ortadan kaldırmaktır. Bu sayede ağrı ve şişlikler de yok olur.

Varis ameliyatları genel anestezi ile yapılabilir. Ayrıca, sadece bacakların uyuşturulduğu spinal anestezi veya lokal anestezi ile de gerçekleştirilebilir. Hastalar, estetik kaygılar, aşırı ağrı, gece krampları ve şişlik gibi şikayetlerle doktora başvurduklarında, doppler ultrason adı verilen bir görüntüleme yöntemi kullanılarak ameliyat gerekliliği değerlendirilir. Ayak bileğinde küçük mavimsi damarlar beliriyorsa, bu durum ameliyat gerektirebilir.

Varis ameliyatı, kasıktan veya ayak bileği hizasında, bazı durumlarda diz kapağında açılan birkaç santimetrelik kesilerle gerçekleştirilir. Bu kesiler toplardamarların olduğu bölgelerdedir. Damarların uçları özel olarak bağlandıktan sonra kesilir ve içlerine özel üretilmiş bir tel sokularak ilerletilir. Telin diğer ucuna özel bir somun yerleştirilerek yavaşça çekilir ve bu sırada kıvrılan toplardamarlar çıkarılır. Küçük kesiler dikilir ve diğer varisli damarlar da milimetrik kesilerle çıkarılır.

Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde varis ameliyatları lazer veya radyofrekans gibi yöntemlerle daha kolay ve hızlı bir şekilde yapılmaktadır. Bu yöntemlerle ameliyat süresi kısalır ve hastanın günlük hayatına dönmesi daha kolay hale gelir. Ultrason kullanımı sayesinde ameliyat daha kesin sonuçlar verir ve sadece hastalıklı damarlar hedeflenir.

Tüm ameliyatlarda olduğu gibi varis ameliyatlarında da anestezi uygulanır ve anesteziye bağlı olarak alerji, solunum yetmezliği, kanama ve enfeksiyon gibi yan etkiler görülebilir. Cerrahi yan etkiler arasında morluklar, ayak bileği ve diz hizasında duyu kaybı olabilir. Ayrıca, ameliyat sonrası varislerin tekrarlama olasılığı da bulunmaktadır. Bazı hastalarda ameliyat sonrası bacaklarda uyuşma ve karıncalanma görülebilir. Bu durum, toplardamarlar çıkarılırken sinirlerin zedelenmesi sonucu oluşur ve birkaç ay içinde geçer.

Ameliyat sonrası birkaç gün boyunca ağrı normaldir. Doktorun verdiği ağrı kesiciler kullanılmalıdır. Bir ay boyunca doktorun tavsiye ettiği ve aşırı sıkmayan varis çorapları giyilmelidir. Ameliyat sonrası hastalar genellikle narkoz etkisinden çıktıktan sonra taburcu edilirler ve iki gün sonra duş alabilirler. Ancak bacaklara sıcak su tutulmamalıdır. Her gün düzenli olarak bir saat yürüyüş yapılmalı ve sıcak yerlerden kaçınılmalıdır. İyileşme sürecinde damarların olduğu bölgede sertlikler ve kahverengimsi renk değişiklikleri normaldir. Sürekli ayakta hareketsiz durmaktan kaçınılmalıdır. Ayakta şişlik oluşursa, ayaklar havaya kaldırılarak bir süre dinlendirilmelidir. Ameliyat sonrası birinci ve altıncı ayda, daha sonra her yıl doppler ultrasonu çektirilmelidir.